BDDK’nın yeni ticari kredi kullanımında yeni koşul

BDDK’nın ticari kredi kullanımında yeni koşul

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) TL ticari kredi kullanımına ilişkin yeni koşullarını açıkladı. Bu açıklamaya göre bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki bağımsız denetime tabi 15 milyon TL üzeri döviz nakdi varlığı bulunan şirketlerin bu varlığı, aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10’unu aşması durumunda yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacak.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartları çerçevesinde konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için bu değerlendirmenin konsolide bilançolar üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Bu kuralın istisnası olarak, ilgili mevzuat uyarınca yabancı para cinsinden kredi kullanması mümkün olmayan şirketlerle sınırlı olmak üzere, bu şirketlerin bankaya kredi başvurusunda bulunduğu tarihten itibaren 3 aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığı bulunduğunu Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları tarafından en güncel finansal tabloları üzerinden yapılacak incelemeye göre tespit ettirmeleri ve bu kuruluşlarca onaylanmış belgelerle bankaya başvurmaları şartıyla, bu şirketlere yalnızca başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönemdeki, söz konusu tespit edilen pozisyon açığı ile sınırlı olmak üzere TL cinsinden nakdi ticari kredi kullandırılabilmesine karar verildi.

Yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlerin, kredi başvuru tarihi itibarıyla, mevcut yabancı para nakdi varlıkları ile en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamını ve son 1 yıllık net satış hasılatını bağımsız denetim kuruluşuna tespit ettirmeleri ve kullanacakları kredinin vadesi boyunca yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL’yi aşmayacağını beyan ve taahhüt etmeleri, söz konusu beyan ve taahhüdün banka tarafından kontrolünün sağlanmasını teminen şirketlerin her ayın ilk 10 iş günü içinde bir önceki ay sonu bilançosuna göre yabancı para nakdi varlıklarının, aktif toplamının ve bir önceki ay sonu itibarıyla son 12 aylık net satış hasılatının güncel değerini bankaya iletmeleri şartıyla bu uygulamadan muaf tutulmalarına, bu uygulama kapsamında, yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının hesaplanmasında hesaplama tarihine ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurunun kullanılmasına, karar verilmiştir.” 

Karar kapsamına dahil olma şartları ve kapsama dahil olunmayan haller

1. 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi bir şirket (Şirket) olması,

2. Şirketin YP nakdi varlıklarının (altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon TL’nin üzerinde olması,

3. Şirketin YP nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10’unu aşması.

Herhangi bir şirketin bu Karar kapsamına girebilmesi yukarıdaki her 3 şartın birden sağlanması gerekmektedir.1. şartın sağlanmaması halinde, yani bir şirketin ilgili mevzuat uyarınca bağımsız denetime tabi bir Şirket statüsünde olmaması durumunda söz konusu şirket bu Karar kapsamına girmeyecektir.”

Karar sonrası dolar

Karar, kredi kullanmak isteyen bazı şirketleri döviz satmak ya da yeni döviz almamak zorunda bıraktığı için döviz kurları geriledi. Kararın öncesinde 17,35 seviyelerinde olan dolar kuru, karar sonrası 16,50 seviyelerine indi.

Ekonomistler ve siyasiler BDDK kararlarına ne dedi?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, karar sonrası Twitter hesabından “Güle güle 32 sayılı karar” mesajını paylaştı. Eğilmezin değindiği 1989 yılında çıkarılmış Türk parası kıymetini koruma hakkında 32 sayılı karara göre, sermaye hareketleri serbest bırakılmış, döviz işlemleriyle ilgili yasak ve sınırlamalar kaldırılmış, TL konvertibl (çevrilebilir) bir para birimi haline gelmişti.

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, kişisel Twitter hesabından paylaştığı mesajda “Doğru iktisadi politikalar uygulamak yerine, ardı sıra regülasyonlarla ekonomiyi idame ettirmeye çalışıyoruz. Bu son uygulamalarının hiçbir tanesi orta vadede ne sürdürülebilir ne de ekonomiye katkı sağlar. Gün sonunda ticaret durursa kime ne faydası olacak?” dedi.

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota , “Şirketlerin hesaplarında tasarruf amaçlı 1 milyon dolar bile tutmasına tahammül edemez hale düşmüşler. Artık bir sonraki adımı beklemekten dolayı bozulacak beklentiler, kısa vadeli kazanımlardan çok daha zehirleyici olacak. Yeni ekonomi modeli dedikleri 1970’lere dönüşmüş” ifadelerini söyledi.

Ekonomist Ensar Yılmaz ise kararın olası etkilerine ilişkin şu ihtimalleri sıraladı:

-Firmalar kur riski için futures işlemlere yönelebilir (bilanço dışı kalır).
-Firmaların döviz varlığının azalması bunun ülkede kalacağını da garanti etmez.
-Bu bir sermaye kontrolü değil, tam tersi, çıkışa engel olmadığı gibi çıkışı artırabilir.
-Firmalar kendi aralarındaki işlemleri dövizle yapabilirler.
-Ucuz krediyi engelleme var (yarattığı gelir transferini amaçlamadığı bir şekilde hafifletme).
-Firmalar arası asimetrik etkileri olacaktır.
-Sonraki hamlenin dövizi zoraki bozdurma olacağı düşüncesini yayar.

CHP Parti Meclisi üyesi Eren Erdem’de katıldığı bir canlı yayında “Bu kararın meali şudur: Ekonomi yönetimi bu kararla ey şirketler gidin kendinize yabancı ülkelerde birer şirket kurun paranızı dışarı çıkarın dedi. Bir diğer paranızı hesapta tutmayın kiralık kasada tutun dedi. Bu ne anlama geliyor? Türkiye artık belirsizlik dönemine girmiştir. Kur şimdi 16.80 pazartesi kim bilir ne kadardan açılacak. Ekonomistler buna volatilite derler. Geçilen yeni bir düzendir bu! Bunun adı sermaye kontrolüdür” dedi. Ayrıca “Bu karar dış ticaret şirketlerinin infaz kararıdır. İthalata dayalı şirketlerin idam fermanıdır bu, ölüm fermanıdır. Bu insanların ellerinde ticaret yapmak için tutmak zorunda oldukları dolarları kayıt dışına çekme noktasına zorlama kararıdır bu. Şimdi ne yapacak bu şirketler? Bakın günde beş tane cari işlem yapan şirketler var bu ülkede. Efendim plastik alıyor, en basitini söyleyeyim kağıt, Türkiye’de üretilmiyor. Bunun üzerinden iş yapan şirketler dolar tutmak zorunda” ifadelerini de ekledi.